30 Ekim 2013 Çarşamba

Hangi ayak izi hangi hayvana ait:)

 
 
 
 
 
 
 
Bu etkinliği Barışın oyun günlüğün'den Pınar hanımın oğlu ile yaptığı etkinlikten esinlenerek
yaptık.
 
barışın günlüğü onlar küçük hamur parçaları ile hayvanların ayak izlerini eşleştirmişlerdi,biz daha büyük hamurlar yaptık ilk önce hayvanları hamurlara bastırıp şekillerini çıkardık.Sonra
can bu hamurlarda olan hayvanları teker teker çıkardı.Hamurların yerlerini karıştırdık.Can karıştırdığımız ayak izli hamurlara ait olan hayvanların eşlerini bulmaya çalıştı.Bizim için
eğlenceli bir etkinlik oldu.
 
 
 
 
 
 
 

 
ilk önce izleri aldık
 


 
sonra çıkardık
 


                                               hamurların yerlerini karıştırdık



                                                            eşleştirmeye başladık





Yardım Çantası:)

 
 
 
 
günlük hayatınızda yaptığınız ev işlerinize çocuklarınızı ortak
 
edin,biz bunu eğlenerek yapıyoruz nasıl mı?
 
büyük kızımdan kalan bir oyuncakla,halada cnbc-e de hafta sonları
 
saat 7.30 gibi başlayan dora çizgifilm karakterinin çantası ile(çok
 
eğitici bir çizfilm,ingilizcede öğretiyor)tavsiye ederim.Ben bu
 
çantayı yardım çantası yaptım,Bu çantanın içinde etraftaki
 
oyuncakları toparlaması için oyuncak,sehpayı silmesi için bez,yere
 
döktüklerini tolamsı içinde el gırgırı koydum.eğer etraf oyuncak
 
dolu ise yardım çantası diye sesleniyorum can onu hemen
 
getiriyor,anne çantayı getirdim yapmam gerekni ben kendim
 
bulayım ona göre hareket edeyim deyip yardım çantasını
 
açıyor.Ortalığın oyuncaklarla dolu olduğunu görünce çantanın
 
içinden oyuncak ördeği çıkarıp,ördek kardeş şimdi evi toplama
 
vakti diyip dağıttığı oyuncaklarını müzik eşliğinde topluyor,hem
 
eğleniyoruz hemde ev işlerindeki sorumluluğu öğreniyoruz:))

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 





                                                                yardım çantamız




                                              yerdeki kırıkları gırgırlarken


                                                               Sephayı silerken



                                                        oyuncakları toplarken


Halley kutusundan renk tırtılımız

 
 
 
 
 
Bu halley çikolataları çocuklar için alınmadı:)) Çocukluğumdan beri bu çikolatalı pastanınhastasıyım:))
 
Can ve büyük kızımın çikolata ile arası yok,çok nadir canları isterse o zaman alırım.Arada sırada benim bu halley pastalarımdan atıştırırlar o kadar.
 
Daha öncede belirtmiştim bizim evi depo haline çevirdim elime ne gelirse kenara koyuyorum,birgün bir etkinlik yaparsam bu kesin işime yarar diye:)Halley kutusuda onlardan biri..
 
Acaba bundan ne yaparım diye hep düşündüm durdum sonra grofon kağıtları ile başka bir etkinlik yaparken bu etkinlik aklıma geldi,renklerden oluşan bir tıltıl yapalım dedik,hemen aktivite
 
 
odasına gittim kutuyu aldım can ile renkleri yırttık ve içini doldurmaya başladık,tırtılın yüzünüde çizdikten sonra yapıştırdık.Çok sevimli bir tırtılımız olmuştu:))
 
Canın mutluluğu gözlerinden okunuyordu,bu arada o tırtılla bende oynadım:)))
 
 
 
 
 
 

 
 
 
 
 

 
 
 
 
 
 

Cam'da parmak boyası ile yapılan eğlenceli şekiller:)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
Canla bu etkinliği haftada bir kesinlikle uyguluyoruz,genelde hafta sonları oynamak daha hoşuna gidiyor:))Cama parmak boyalarından belli bir miktarda koyuyoruz,daha sonra eli ile karıştırarak şekiller yapıyoruz,çok eğlenceli bir etkinlik,renk karışımından oluşan farklı renkleri gözlemişte oluyor.Ellerinizi ahenkle dans ettirip değişik şekiller ve resimlerin yapılacağı çok güzel bir etkinlik.
kısacası özgürce bir çalışma örneği..
 
 
 


                           burda ellerini cama vurduğunda değişik şekillerin oluştuğunu farketti.





                                      ellerle yapılan tablo gibi bir görünüm



CEREN'in DUYUSAL POŞETLERİ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
Cerene hazırladığım duyusal poşetler,Poşetlerin birinde midye kabukları,diğerinde renkli pullu boncuklar var,poşetlerin içine duş jeli koydum.Kıvamlı ve biraz köpüklü olsun diye.Ceren
bunlara her dokunduğunda içindeki nesnelerin hareket ettiğini farketti.Midye kabukları ona biraz sert geldi galiba o yüzden onlarla fazla ilgilenmedi.En çok boncukların poşet içindeki hareketleri
dikkatini çekti.
 
 
 
 
 

 
 
Küçük parmaklar iş başındaydı.

                                 Önündeki duyusal poşetlere tek tek elledi.


 
 


                       Dokunmanın verdiği his gözlerinden okunuyordu:)


29 Ekim 2013 Salı

Ceren'in ay kumu ile tanışması

 
 
 
 
 
Ceren 10,5 aylık oldu bu aylarda bebekler su ve kum'a dokunmaya bayılır,Hafta sonu işe gitmediğimden dolayı evde Ceren'e ay kumu yapıp oynamasını sağladım,Ceren ağzına herşeyi götüren bir çocuk değil,bu yönden çok şaşnslıyım
 
 
 
 
 
 

28 Ekim 2013 Pazartesi

Ceren'in parmak boyası ile tanışması

 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ceren çok küçükken parmak boyası ile tanıştırmıştım.
 
Ayak baskısından kelebek
 
yapmıştık.Şimdi sıra onun kendi kendine parmak boyası ile oynamasına geldi.Ben
 
parmak boyasını 3 renk olarak
 
ayna üstüne koydum,aynaya koymamın sebebi yaptıklarını
 
görmesi ,kendini seyretmesiydi.İyi de yapmışım:))
 
O minik eller yine iş başındaydı.Boyalara dokunmak onu o kadar
 
çok mutlu ettiki anlatamam.
 
Elleri ile şekiller yapmaya başladı,ellerindeki boyaları
 
inceledi,Her zamanki gibi gülücükleri yüzünden
 
eksik etmedi:))Ceren'le haftada bir kere parmak boyası yapmaya başladık.
 
Çok eğleniyoruz...
 
 
 
 
 

Ceren'in kalpli kalıplara ponpon aktarması

 
 
 
 
 
 
Ceren aktarma etkinliklerini çok seviyor,bu etkinliği yapalı uzun
 
süre oldu aslında
 
kalpli buz kalıbını ve ponponları önüne koydum,koltuğa geçip
 
onu seyretmeye başladım.
 
Ağzına bişey götürmediğinden dolayı yaptıklarını uzaktan
 
seyrettim.Her zamanki gibi
 
meraklı,eline alıp inceleme huyu beni deli ediyor:))Öyle bir
 
inceliyor ki
 
evire çevire...
 
Sonra ne yapması gerektiğinide anladı galiba ponponları alıp
 
teker teker
 
koymaya başladı.Her etkinlikte bu kızın yüzünden gülücükler
 
eksik olmuyor.
 
O gün onun için yine eğlenceli bir gündü:))
 
 
 
 

Ceren'in Tuvalet Kağıdı ile eğlencesi:))

 
 
 
 
 
 
 
 
 
Tuvalet kağıdı bir çocuğu bu kadar mı mutlu eder:))cerenin
 
önüne hem yumuşaklığı hissetmesi için hemde kule
 
yapması için tuvalet kağıtlarını verdim.
 
Aman allahım bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha önce
 
verirdim.tuvalet kağıtlarını kule yapmaya çalışıyor,sonra
 
yıkıyor,tekrar yapıyor.Ayağa kalkıp kulenin yıkılmaması için
 
onları tutuyor.
 
Bir taraftan yırtıyor,yırttıklarını almam için bana uzatıyor.O gün
 
cerenin keyfine
 
diyecek yoktu.
 
Bu eşi benzeri olmayan tuvalet kağıtları ile musmutlu bir gün
 
geçirdi:))
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

CEREN'in PATATESTEN HEYKELİNİ SÜSLEMESİ:)

 
 
 
 
 
 
 
 
Aslında bunu etkinlik için yapmamıştım,ceren'e patates püresi yapıp vericektim,şu aralar büyük
kakasını sulu yapıyor,ishalde değil aslında.Aklıma hemen bir fikir geldi Ceren'e ben bundan
heykel yapayım,üstünüde o süslesin dedim,Hemen kolları sıvayıp heykeli yaptım.Diyeceksiniz ki 11 aylık bir bebek nerden bilicek bunu süslemeyi... 
Amaç hem süsletmek hemde önüne koyduklarıma dokunup yumuşaklığını veya sertliğini hissetmesi idi.
 
 
 
 
çok güzelde süsledi:))
 
 
 
 
 
 
 
 


                                      parmakları ile patatese dokun dokundu:))



                              kenara koyduğum mazlemeleri patates heykelimize  yapıştırmaya başladı







         yeter ama süslediğim birazda tadına ben bakayım dedi:))



CEREN'in KESTANE AKTARMA ÇALIŞMASI

 
 
 
 
 
 
 
 
Cerenle etkinliklerimiz tüm hızıyla devam ediyor:)
 
Bu etkinliğide kendi buldu aslında,bir gün kestane
 
yapıcaktık,babamız kestaneleri
 
kesmek için sepha üstüne almıştı,ceren direk gözlerini kasenin
 
içindekilere dikti.Bunları ben alıp bişeyler yapma düşüncesindeydi herhalde,öylede oldu:)Sonra kestaneleri sephanın
 
üstüne döktük,ceren kendine bir etkinlik bulmuştu bile,teker teker
 
kestaneleri alıp kase içine
 
koymaya başladı,keyfine diyecek yoktu.Bu tür etkinliklerde hiç
 
sıkılmıyor.Atıyor, çıkarıyor.Her seferinde aynen işlemi birkaç kez
 
tekrarlıyordu.Bende boş dururmuyum o anı hemen
 
videoya aldım:))
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
o minik parmakları tam ısırmalık zaten:))
 

CAN'ın PARMAK BOYASI İLE YAPTIĞI GÜNEŞ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Can daha çok parmak boyası ve suluboya ile yapılan
 
etkinlikleri seviyor,kuru
 
boya veya pastel boya ile yapılan çalışmalardan hiç
 
hoşlanmıyor,bir türlü sevdiremedim ona
 
nedense..Ya karalama yapıyor yada offf sıkıldı deyip yaptığı
 
etkinliği yarıda bırakıp
 
kaçıyor.Bende bu durumda onun üstüne çok
 
düşmüyorum.Burdaki çalışmamızı
 
parmak boyası ile yaptık,güneş yapalım mı anne dedi,olur tabi
 
neden olmasın diyerek
 
elini tamamen sarıya boyadık.Sonra beyaz kâğıda elini
 
bastırdı,bir kaç kere aynen işlemi yaptı
 
boş kalan iki çizgiyide kendisi tamamladı.Onun için güzel bir
 
çalışma oldu.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

AĞLAMA NÖBETİNE SON:))

 
 
 
 
 
 
 
 
 
ÖFKE,AĞLAMA NÖBETİ YATIŞTIRMA
 
Her anne gibi bende çok zor dönemlerden geçtim,can doğduğundan beri sürekli ağlayan
bir çocuktu,ilk 9 ay kolik nöbeti ile yaşadım.O süre boyunca onu susturmak için yapmadığım şey kalmadı,elektrik süpürgesi,saç kurutma makinesi,anne karnındaki sesleri andıran oyuncaklar,otomatik
sallanan beşik,çingene beşiği denemediğim yol kalmamıştı.9 ay sonunda doktorum bu durum kendiliğinden geçicek dedi,Geçermiydi bilmiyorum ama ben çok yıpranmıştım, ağlama sesi duymak istemiyordum.Evin içinde her dolaştığımda kendi kendime yok yok bu nöbetler kesinlikle bitmez bu biter arkasından 2 yaş sendromu,sonra 3 yaş sendromu gelir diyordum.Can büyüdü ağlama nöbetlerimiz hiç bitmedi.Bir ara çıldırma noktasına gelmiştim.Evde,Parkta,sokakta,AVM'de,durmadan ağlayan bir çocuk,herkes bana acıyor gözlerle bakıyordu,Allah sana sabır versin kızım diyenler etrafımda çok oldu.Çare bulmalıydım bu duruma.Derdini anlatamadığından ağlıyor desem oda değil,çok güzel kendini ifade ediyor.Neye mızmızlandığını bilmiyordum, bir ara o mızmızlandığı zaman bende onun taklidini yapmaya başladım,o nasıl dehşete kapılmış gibi kendini ifade ediyorsa aynen uyguladım.
Onu duymuyormuş gibi,sözlerini anlamıyormuş gibi davrandım.Güzel bir uslupla konuşuncaya
kadar ona cevap vermeyeceğimi söyledim.Odasına gidip ağlamasını ağlaması bitene kadar
yanıma gelmemesi için uyardım.Düzeldimi derseniz tabikide hayır:!!
 
En sonda başka bir yöntem denedim,onu ağladığı bir sırada kameraya aldım,bunu birkaç kez denedim
Ağlamaları bittikten sonra kendisini yanıma çağırıp mahcup olması için görüntüleri izlettim.
Ne kadar gülünç durumda olduğunu bu davranışların ona hiç yakışmadığını,ağladığında
gözlerinin kurbağa gibi dışarı fırladığını ifade ettim.Can görüntüleri görünce
ilk başta şaşırdı,ben böylemi ağlıyorum anne dedi,bu hali ona gerçekten  komik gelmişti.Kurbağanın gözleri nasıl oluyor diyede merak etti,ilk başta bilgisayardan resimler gösterdim,istersen seninle oyun hamurundan kurbağa yapabiliriz dedim.Ogün can ile oturup taşların üstünde oturan gözleri dışarı pörtlemiş bir kurbağa yaptık.Can bu kurbağayı görünce anne bir daha söz ağlamıycam bu çirkin kurbağa gibi gözlerimin olmasını istemiyorum dedi:))
Kameraya canın görüntülerini
aldığımdan ve o çirkin pörtlek gözlü kurbağayı yaptığımızdan bu yana ,can daha uslu bir çocuk oldu.Enerjimiz bol
ama ağlama sesi eskisi gibi evin içinde yok artık.
Belki sizlerde bu yöntemi kullanarak çocuğunuzun ağlama
nöbetlerini bir nebze olsun azaltabilirsiniz.
 
 
 
 
 
 
 








                                          Pörtlek kocaman gözlü kurbağamız:))

                     Aslında çok şirinde oldu,anne eli değmiş bir kurbağa yapımı bu:))


26 Ekim 2013 Cumartesi

Traş köpüğü ile eğlence

 
 
 
 
Çocuklar vıcık vıcık oyunları çok severler,cana bu etkinliği hazırladığımda gözleri faltaşı gibi açılmıştı,karton poşetten ev yaptık,karlarda traş köpüğünden,
Can karla kapanan evin yolunu arabaları ile açmaya çalıştı,Kepçelerine kar doldurdu,arabalarını o yumuşacık köpüğün üstünde sürdü.Sonra hayvanlarınıda oyununa kattı,en son ablada oyuna dahil oldu onunla 2 saat oynadılar:))Mutluluğu gözlerinden okunuyordu,En çok eğlendiği etkinliklerden
biri bu oldu.
 
 
 
 
 
 
 




                                                       kıyafetlerimiz kirlensede, onların
                         gözlerinde  o mutluluk ışıltısını görmek herşeye
                                                   değerdi.



                              çok eğlenceli geçen bir etkinlik, canın oyuncaklarını yıkaması ile son buldu.



                                                         


Tren gelir hoş gelir ley ley lüm lüm ley:)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu etkinliği yapalı uzun süre oldu aslında,facebook sayfamda ve burada paylaşmak bugüne kısmetmiş:)Karton kolilerden tren yaptım benim bızdıklara,ön tarafına 3 koli ve havlu rulası kullandım.Ön tafada lamba taktım,arka vagonları kalın ip ile birbirine bağladım.Sonrası bol eğlenceli vakitler:))
 
 
 
 
 
 
 
 

                Ceren ve can bunu görünce çoştular, can vagonlara oyuncalarınıda koydu,onlarda      yolcuymuş:))bu treni onlara yaptığım gün çok güzel eğlenip vakit geçirdiler.




 
 
 
 

Tren evin her odasında dolaştı:))treni oyun odamızda saklıyoruz  istedikleri zaman çıkartıyorum onlarda keyiflerince  oynuyorlar..