Forrset Carter’ın “Küçük Ağaç’ın Eğitimi” adlı kitabında bir Kızılderili dede, Küçük Ağaç, isimli torununu eğitmektedir. Torunun gelişmesinde ona rehberlik, koçluk yapmaktadır. Bu romanda dikkat çeken noktalardan bir tanesi dedenin torununa hiç ceza ve ödül uygulamamasıdır. Dede bunun yerine torununa geribildirim kullanarak davranışlarının ne işe yaradığı konusunda rehberlik etmektedir. Kitapta şöyle bir olay geçer; “ Dede, mısırı kazanda, belirli yöntemlerle kaynatarak viski yapmaktadır. Bir gün Küçük Ağaç, kaynatma işlemi bittiğinde dedesine “Kazanı ben temizleyebilir miyim ?” diye sorar. Dedesi de “olur” der. Küçük Ağaç, uzun süre uğraşıp kazanı temizler. Dedesi gelip bakar, ” Küçük Ağaç, sen kazanı çok iyi temizlemişsin, bulaşık kalmamış, yarın viskimiz kötü kokmayacak. Ayrıca bize zaman kazandırdın; kasabaya daha çabuk gidip geleceğiz.” der. Gördüğünüz gibi sadece olanı olduğu gibi yansıtan bir geribildirim iletir torununa. Üstün Dökmen de “Küçük Şeyler” kitabında bu örneği şöyle yorumlar; “ Dede kazanı temizleyen torununa ’aferin’ demez; çünkü aferin ödüldür. Dede geribildirim vermiştir. Bu geribildirim ile Küçük Ağaç, ailesine katkıda bulunduğu için kendisiyle gurur duyar. Dede, verdiği geribildirimlerle, torununun davranışlarının ne işe yaradığını fark etmesine katkıda bulunmuştur. Küçük Ağaç, davranışlarının ne işe yaradığını kendi kendisine fark etse, iç kaynaklı geri bildirim alsa, belki daha iyi olurdu. Ama henüz küçüktür ve bir büyüğün rehberliğine ihtiyacı vardır. Dede, Küçük Ağaç’a geribildirim vererek, neyi iyi yaptığını fark etmesi konusunda ona rehberlik etmiştir. Eğer Küçük Ağaç kazanı iyi temizlemeseydi, dedesi büyük ihtimalle onu azarlamayacaktı. O zaman geribildirimi bir ihtimal şöyle verecekti:” Küçük Ağaç, şurası kirli kalmış, bu yüzden yarın viskimiz kötü kokabilir.” Evet yine durup düşünme zamanı ! Bizler neler yapıyoruz ? Çocuklarımızın heveslenerek yaptıkları şeyler karşısında nasıl duruyoruz? #kitaptavsiyesi#iyigeceler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder