Her Ramazan aynı hadis uğrar kalbime... Efendimiz (sav) der ki, biri size kötü bir laf ederse cevap vermeyin ‘ben oruçluyum’ deyin. Yani oruç sizi kötü hallerden, sair zamanda düştüğünüz gafletten, öfkeden, sinirden muhafaza etsin diye emreder. Oysa pek çoğumuz orucu ‘iyi hallerimizin sebebi’ olarak değil, ‘kötü hallerimizin mazereti’ olarak dile dökeriz. ‘Zaten orucum, beni sinir etme’ deriz evladımıza. Normalde sabrettiğimiz, tahammüllü davrandığımız davranışlarını ‘ben oruçluyken yapma bari’ diye eleştiriveririz. ‘Açlığa hiç dayanamam, sinirli olurum’ der, bağırır, çağırır, kırar, dökeriz. Bir de sonra ‘ne yapsam da çocuğuma orucu sevdirsem’ diye düşünür, dertleniriz. Bu Ramazan tekrar tekrar hatırlatalım birbirimize; oruç yalnız mideyle tutulmaz diye… Kalktığımız her sahurda ‘anneliğimizi’ de oruca niyetleyelim. Ramazan öyle bir gelsin ki evlerimize, evladımız şaşırsın yeni halimizi görünce. ‘Annem ne tatlı, ne sakin, ne eğlenceli bir anne oldu’ desin 😃 O kadar sevsin ki bu yeni 'oruçlu anne' yi, diğer 11 ay, Ramazan’ın gelişini iple çeksin. O zaman gelin hep birlikte aşk ile; niyet ettim bu Ramazan ‘anne orucu’ tutmaya… Alıntı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder