Analık nedir Annem?” derdim de anacığıma; “Ben ol da bil” derdi Mevlânaca.. Ben ol da bil! “Sen” oldum annem bak!.. “Sen” oldum ve bildim neymiş bu işin yürekcesi.. Hani “Köpekler bile “ana” olmasın” derdin ya hep, o ızdıraplı yüreğinle, o engin şefkatinle.. Anlamazdık o zaman biz zamâneler.. “Zor kızım, çok zor analık” derdin ardından derin bir iç çekişle.. Zormuş anam.. Ana olmak “Hiç” ken “Hep” olmakmış meğer.. Çoğalmakmış durmadan.. Dünyaya meydan okumak, mazi ve istikbâli sırtlamak, pervâsız bir gözü karalıkmış.. Zormuş Annem..Olduk, gördük, bildik bak.. Ana olmak meğer; Kor ateşlerde üşümesi, kara kışlarda buz kesmesiymiş yüreğin.. Hep; “Ben!” derken, Artık; “O”, “İllâ O!” demesiymiş.. Hiç varmayacağı kapıları çalması, hiç ederek ömrünü, adanmasıymış.. Hiç kızmaması yüreğin, almayı hiç düşünmeden hep vermesiymiş.. Hep sarıp-sarmalaması, hiç hesap sormadan, hep dost hep yâr olmasıymış.. Zormuş Anam.. Meğer ölümüne bir kara sevdaymış analık.. Olduk, gördük, bildik bak..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder